2017 yılında şehit olan Eren Bülbül unutulmadı
Trabzon’un Maçka ilçesi Köprüyani ilçesinde 11 Ağustos 2017’de terör örgütü mensupları hırsızlık yapmak için evlerini güvenlik güçlerine gösterecekleri sırada açılan ateş sonucu Astsubay Astsubay Ferhat Gedik ile birlikte şehit olan Eren Bülbül şehit oldu. , vefatının üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen unutulmadı.
1 Ocak 2002’de dünyaya gelen ve 15 yaşında PKK’lı teröristler tarafından şehit edilen Eren Bülbül, hayranları tarafından “Hayırlı olsun Eren” etiketiyle anılırken, anne Ayşe Bülbül oğlunun mezarı başında.
6 yıldır unutulmayan Eren Bülbül’ün mezarı ziyaretçi akınına uğrarken, anne Ayşe Bülbül o günü gözyaşları içinde anlattı.
“6 yıl oldu ama benim için 6 bin yıl oldu”
Anne Ayşe Bülbül, olay gününün sözde bir rüyayla ilgili olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“40 yıldır burada yaşıyorum. Çocuklarımla gecekonduda hiç böyle bir şeyle karşılaşmadık, bazen kapımız açık bazen kapımız kapalı. Eşimi kaybettikten sonra çocuklarımla burada yaşamak zorunda kaldık. Burada çocuklarıma sarılarak çalışmaya devam ettik. Evimizi kurtarmaya çalıştık. Şu an yaylalarda olurdum. Oğlumun evlilik yıl dönümünden sonra yaylaya gideceğim. O gün meradan ot biçmiştik, eve döndüğümde evin soyulduğunu gördüm. İstanbul’da yaşayan 2 büyük oğlum var. Oğlumu aradım ‘Evimize biri girdi’ dedim. ‘Anne bir yere dokunma, jandarma çağıracağım’ dedi. Jandarma gelip evimizi kontrol etti. ‘Burayı PKK’lı teröristler soydu’ dediler. O gece orada kaldık. Otları topladıktan sonra yaylaya çıkmak zorunda kaldık. Giderken Eren’i amcasının yanına bıraktım. Çarşamba günü ondan ayrıldım. Eren perşembe günü eve geldiğinde onları burada karşılar. Jandarma ‘Burada birini görürsen ara’ diye Eren’e numara bırakmıştı. Çocuk onları burada gördüğünü bildirdi. Cuma günü camiye gitti. Jandarma ile Cuma namazını kıldılar. Namazdan sonra eve geldiler. Bir çatışma var. Oğlum şehit olurken bir komşu beni aradı. ‘Neredesin?’ dedi. Silah seslerini burada telefondan duyabiliyordum. telefonu kapattım Eren’in fındıkta çalıştığını biliyordum, ben de onu aradım. aradım ama cevap yok Oğlumun şehit olduğunu anladım. Yayladan buraya gelene kadar beni kandırıyorlar ama telefon açmadan Eren’i aradım. Çarşıya geldiğimde ‘Eren kavga etti ama dizinden vuruldu, ameliyatta yani cevap vermiyor’ dediler. Hastanenin önüne geldiğimde Eren’in abileri hastanenin önünde boğuşuyorlardı. Oğlumun şehit olduğunu anladım. Hastaneye geldiğimde oğlum ve astsubayının şehit olduğunu öğrendim. Nur yüzlü oğlumun cenazesi geldi. Bağırdım, aradım. Sonra gelip oğlumu babasının yanına koydular. 6 yıl oldu ama benim için 6 bin yıl oldu. Oğlum bir çocuktu, hayatında çok şey yaşadı. Yaşadıkları beni çok üzüyor. Vatan sayesinde”
“Eren’in emeği, bize ekmek götürme çabası diğer kardeşlerine yaramadı”
Ayşe Bülbül, kalan 12 evladını vatan için feda etmeye hazır bir anne olduğunu kaydetti. “Gururla oğlumu anlatıyorum. Böyle bir çocuğun annesi olduğum için kendimle gurur duyuyorum. Tabii babası hayatta olsaydı küçük Eren’imle gurur duyuyorum derdi. 13 çocuğum var. Eren’im 11 numaraydı. Eren’den küçük 2 kızım var. 13 çocuktan bir diğeri de Eren’di. Eren huzursuz, kıpır kıpır bir çocuktu. 2016 yılında eşimi kaybettim. Eren’in ağabeyleri yanımdaydı. Eren’in babasını kaybettikten sonra verdiği emek ve bize bir lokma ekmek götürme çabası, diğer kardeşlerinin işini yapmadı. Bir şeyler hissetmemiz gerekiyordu. Asla çözemedim. asla anlayamadım. Eren bize ekmek getirmek için saçını tarayan bir çocuktu. oğlumla gurur duyuyorum. Kalan 12 evladımı vatanı için feda etmeye hazır bir anneyim. Ben memnunum. Gurur duyuyorum. Bu gurur bize yeter. Oğlum bu onun kaderi diyerek oturmak zorunda kalıyorum. Oğlumun yıldönümleri geldiğinde müsait değilim. Yıldönümü bittiğinde sırtımda bir yük varmış gibi ve onu indirmiş gibiyim. Üzülerek hiçbir şeyi geri getirmeyiz. Bu gururla bu yolu sonuna kadar yürümek zorundayım. Vatana teşekkür etmeliyim”dedi.
“Eren’in filmini izleyip gözyaşı döken insanlarımız var”
Ayşe Bülbül, çocuğunun unutulmaması nedeniyle gurur duyduğunu vurguladı. “Eren adına bir film çekildi. Oğlumun unutulmaması elbette gurur verici. Eren’in sinemasını izleyip gözyaşı dökenler var. Tanrı onları korusun. İyi ki çocuğumu unutmamışlar ama oğlumun yaşadığı o sinemayı izlediğim için o deneyimleri tekrar izleyince o kadar üzülüyorum ki bu hayat bizim mi diyorum. Biz anne baba olarak bunları yaşamak zorundayız ama o çocukların suçu yok, günahı yok, o sıkıntıyı çekmek zorunda değiller. Onun için üzgünüm”dedi.
“Üzüntümüz gururumuzu gölgeliyor”
Çocuğunun mezarında mutlu olduğunu söyleyen Ayşe Bülbül, şunları söyledi: “Altı yılın çoğu mezar başında geçti. Çocuğumun mezarında mutluyum. Asla eve gitmek istemiyorum ama burada çocuğumu beklemek çok zor, o yüzden bunu küçük bir şey sanmayın. Özellikle yaz aylarında misafirler gelir. Bu gurur bir anneye yeter. Yurt dışından Eren’imi ziyarete geliyorlar. Acıma ortak oluyorlar. Çocuğumu onlar yüzünden sevdiklerini anlıyorum. Üzüntümüz gururumuzu gölgeliyor”sözlerini kullandı.